Federasyonun ilk adımları 1971’de Salim Mulla Hasan, Hüseyin Çıraklı, Ziver Ferdi, Alpay Osman, Derviş Çekerci tarafından atıldı. Federasyonun kurulması ardından FIAC ( Federation of International Amateur Cycling) ‘a üye olundu. Bu üyelik 1980’e kadar sürdü.
1980 Moskova Olimpiyatlarında, Kıbrıslı Rumlar bisiklet dalında FIAC’a üye olmadığı için yarışamadı ve bizim üyeliğimiz de maalesef durduruldu. 1981 Prag’da gerçekleşen FIAC Genel Kurulunda 11 çekimser , 11 kabul ve 22 red ile üyeliğimiz sonlandırılarak Güney Kıbrıs kabul edildi.
Federasyonda Başkan Olanlar:
1) Salim Mulla Hasan
2) Güner Burgul
3) Bülent Çıraklı
4) Hüseyin Akcan
5) Bülent Çıraklı (2009 – 2012)
6) İnsel Paralik (2013 – 2015)
7) Ekin Adademir (2016 – 2018 )
8) Metin Şenova (2019 – 2020) 9)Mustafa Cevdet(2021-2022) 10) Salih Yalızat (2022 – )
Güner BURGUL ile Federasyon tarihine dair…
Bisiklet Federasyonun kuruluş aşaması nasıl oldu?
Güner Burgul : 1969 yılı baharında bir gün rahmetli Salim Mullahasan Gençlik Gücünde otururken yanıma geldi.”… Hocam bir bisiklet federasyonu kuruyorum..Yönetimde görev alır mısın diye sordu.. O yıllarda gencecik bir öğretmen olarak ona hemen evet dedim.. Federasyon kuruluş aşamasında yine yarışlara yer verildi.. Resmi olmasada yine de bayağı ilgi görüyordu..
Bisiklet Federasyonunun kuruluşu sonrası ilk yönetim nasıl gerçekleşti ?
Güner Burgul : Nihayet 1970 yılında Federasyonumuz kuruldu.. İlk yönetim kurulunda Salim Mullahasan Başkan olurken, Ziver Ferdi Genel Sekreter, Alpay Ersay veznedar idi. Hüseyin Çıraklı, Derviş Şekerci ve Güner Cevdet Burgul faal üye olduk. Federasyonumuzun kuruluşunda Fikret Kürşat’ın katkıları yadsınamaz…
Bir yıllık bir mücadeleden sonra 1971 yılında Uluslararası bisiklet federasyonuna F.I.A.C’ a üye olduk. O yıllarda henüz rumların bir federasyonları yoktu. Tüm Kıbrıs’ı biz temsil ediyorduk.
İlk önemli yarışımız 4.Türkiye Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu oldu. İlkel malzeme ve bisikletlerle Bülent Çıraklı, Bülent Şemiler, Enver Sedat, Erol Civan ve Vural Avcan’dan oluşan takımımız bu turda yarışma fırsatı buldular. Daha sonra Alpay Ersay Cardiff teki yarış komiserliğine katılırken, Salim Mullahasan Hollanda’nın Lahey Kenti ile İspanya’nın San Sebastian kongrelerine katıldılar. Bu yıllarda Türkiye’deki tüm ulusal ve uluslararası yarışlara katıldık.
1975 Kasım ayında Kastamonu’da düzenlenen Bisiklet Antrenörlük ve hakemlik kursuna ben katıldım. Bu kursu birincilikle tamamladığım için diplomam Lefkoşa’da Saray Otel’de bana verildi. Ben antrenör olduktan sonra Kıbrıs’taki yarışlar anlam kazanmaya başladı. 1946 yılından 1955 yılına kadar gayrı resmi 15 millik yarışlara son verildi. Önceleri 40 daha sonra 65 v e 80 Km.lik yarışlar başladı. Bu yarışmaların ve de çalışmaların sonucunda Türkiye takımlarının belalısı olmaya başladık. 19 takım arasında Konya’da ikinci olduk. O yıllarda yine Konya Şeker, Lassa ve Bursa profesyonel bisikletçileri takımlarında yarıştırıyorlardı. O yıllarda ilk yetiştirdiğim bisikletçiler Hüsnü Muhittin Güven, Tamer Mümtaz, Hüseyin Üstün, Fırat Erdel ve gülleciler dediğimiz Osman Ilıcan ve Ahmet vardı. 1976 yılında Hüsnü’nün Türkiye ikinciliği ve şampiyonluğuyla 16.Cumhurbaşkanlığı Turunda Hüseyin Üstün ve Fırat Erdel’in Grupla finiş yapmaları unutulmayacak anılarımdandır. Daha sonra Özgün Akcan, Salahi Döşemeci, Mehmet Tanca, Zihni Üney ve Öner Bözdağlı bayrağı devraldılar. 1980 Moskova olimpiyatlarına kadar Uluslararası temaslarımız devam etti.
1980 Moskova olimpiyatlarına katılmak için tüm hazırlıklarımız tamamlanmış, Moskova’da otelde odalarımız ayrılmıştı. O yıl F.I.A.C’ın 4 yılda bir yapılan kongresi de Moskova’da yapılacaktı. Ancak Türkiye’nin almış olduğu ani bir kararla Olimpiyatlara katılmaması bizlerin de bu olimpiyatlara katılmamıza neden oldu. F.I.A.C kongresi sırasında Rum Kesiminin de üyeliği ortaya atıldı. 1978 yılında vekaleten atandığım başkanlığa bu yıl asaleten atandım. Bu kongreler ve rumların üyeliği konusunda yapmış olduğum tüm girişimlerde olumsuz yanıt aldım. 1981 yılında Prag’da toplanan kongreye vize sorunları nedeniyle katılamadığı mızdan Uluslararası Federasyona olan üyeliğmiz donduruldu. Rumları üyeligi kabul edildi. O yıldan beri bizler dondurulmuş üye durumuna düştük. 1983 yılında KKTC’nin kurulması ile ikinci darbeyi Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Ünal Tolun’dan yedik. Siz başka bir ülkesiniz diyerek bizi Türkiye’deki Uluslararası yarışlara dahi çağırmadı. O yıllarda iyi ilişkiler içerisinde olduğumuz illerle ikili temas yaparak yetindik. Cemil Ergen Federasyon başkanı olduktan sonra yine Türkiye’den davetler almaya başladık
1986 yılından sonra Türkiye’deki tüm yarışlara katıldık. Hatta Besim Tel, Mehmet Sevinç, Mehmet Silahşör ve Mustafa Cevdet Türkiye milli takımlarına çağrıldılar. Arkasından Şerife Akcan ve Hüseyin Ballı da milli takımda yerlerini aldılar. Besim Tel Danimarka’da Türkiye adına yarışırken Mehmet Sevinç ve Mehmet Silahşör Balkan Şampiyonasında Türkiye adına yarıştılar.
1990 yılında İstanbul’da Bülent Birson’un konuğu olarak katıldığımız öğle yemeğinde Gerd Hupshimid ile tanışma olanağım oldu. Adam Almanya’nın Gençlik ve Spor müdürü idi. Onları Kıbrıs’ta kampa ve yarışa davet ettim. Hemen o yıl 18 kişilik kafile ile Lapta Gençlik Kampına geldiler. Çok güzel bir kamp döneminden sonra 3 de yarış koşuldu. Alman elçiliği Gerd Hupshimidin derhal geri dönmesini istemesine rağmen o kafiledeki tüm telefonları kapatarak yanıt vermedi. O yıl yaz aylarında Saarbrücken’e davet aldık. Bülent Çıraklı ile kafilemizi alarak Saarbrünkendeki yarışlara katıldık. K.K.T.C lisanslarımızla orada yarıştık. Salih Yalızat’ın başarılı yarışlarına değinmeden geçemeyeceğim.
Ertesi yıl Hupshimidin uzantısı olarak Wolfgang Dietrich’in davetiyle Offenbahtaki yarışlara katıldık. Besim Tel!in fotofinişle 3. oluşu Almanların şaşkınlıklarına vesile oldu. İlkel bir bisiklet ile bu iş nasıl başarılabilirdi? Dietrich’in davetlerinden sonra Dr.Behzat Ünel bizlere Waldkirchen kapıların açtı. Oraya 7 yıldır gidip yarışmaktayız. Bu arada Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Ömer Şahin sayesinde sporcularımız U.C.I lisanslarına sahip olarak Dünyanın her yerinde yarışma hakkına sahip oldular. Fransa, İtalya ve Yunanistan KOS yarışları ve Güney Kıbrıs yarışları bunların örnekleridir.
Son yıllarda çıkış yapan başarılı sporcular Taçam Gökbörü, İnsel Paralik, Kuret Güloğlu, Hüseyin Esengin ve yine Besim Tel’i sayabilirim. Bu yıl Almanya’dan sonra İran, Azerbaycan ve Mısır turlarına katılma durumumuz olabilir.